Uzun zamandır sizin için kitap incelemesi
yazmıyorum bunun sebebi bloğa içerik üretmekten biraz sıkılmam
ve içimden kitap okuma isteği gelmemesi. Açıkçası bunları
yanısıra bir de bana musallat olmuş bir tembellik, bezmişlik var
fakat bunu daha sonra konuşalım.
Uzun
süre sonra okumaya başladığım ilk kitabın, daha önce hiç bir
kitabını okumamış olduğum bir yazarın kitabı olmasını
özellikle istedim. Etrafımda ve sosyal medyada sıklıkla Hüseyin
Nihal Atsız’ın ismini duyuyordum fakat hiç herhangi bir kitabını
alıp okumak gibi bir niyetim olmadı fakat bu sefer farklı bir
deneyim olsun diye gidip kitabı aldım ve başladım. Kitabın adı
başlıktan da anlayabileceğiniz üzere “Ruh Adam”. Bu kitabı
seçmemin sebebi Atsız dendiğinde akla gelen ilk romanlardan
olmasıydı. Bu konuda kaynağım yine internetteki incelemeler.
Yazarın en çok beğenilen kitabını okursam diğerlerini de okumak
için bir sebebim olur gibi bence hala mantıklı gelen bir dayanak
üstünden bu kitabı seçtim. Her neyse kitabı bahsettiğim
tembellik yüzünden 2 haftayı biraz geçmiş bir sürede bitirdim.
300 sayfalık bir kitabın hakkı normal okuma hızıyla bir
haftadır.
Yazar
bize kitabın ilk bir kaç bölümünde ana karakterimiz Selim Pusat
ve eşinin hayatının bir özetini sunuyor. Bu özet ilerideki kısımları daha iyi anlayabilmemiz için. Spoiler vermeden
anlatacak olursak orduda yüzbaşı olarak görev yapan Selim
Pusat’ın üstüyle yaptığı bir laf dalaşı sonucu arkadaşı
Şerif ile birlite görevden alınması, hapse atılması ve bu
olayların hayatını askerlik üstüne kurmuş Selim’in
psikolojisine etkisi diyebiliriz. Kitabın ilerleyen bölümlerinde
Selim bir çok zorlukla karşılaşıyor ve bunları aşmaya
çalışıyor. Atsız kendi hayat görüşünü de bize kitapta
göstermeye çalıştığı için bir çok milliyetçilik sembolü
ile karşılaşıyoruz. Büyük Türk komutanlarının isimleri ve
onların yaptıkları savaşların nasıl olduğunu bir çok sefer
okuyoruz.
Benim
fikrimi sorarsanız eğer ben ilk defa bu tip bir kitap okudum ve açıkçası kitabı çok da beğendiğimi söyleyemem. Bu beğenmeme
içerikten değil anlatış ve romanın ilerleyiş biçimi. Yoksa
Atsız’ın Selim üzerinden yaptığı psikolojik tahliller gayet
yeterli ve doyurucuydu ki zaten farklı kaynaklardan bu kitabın
incelemesine de bakacak olursanız kitabın hep bu yönünden doğru
övüldüğünü görürsünüz. Kitabın ilerleyiş biçimi,
psikolojik analiz kadar başarılı değil. Nasıl mı? Bu yakıştırma
belki çok iyi olmayabilir ama bana sanki yanlış seçimler
yaptığımız Black Mirror: Bandersnatch filmi gibi geldi. Başlarda
üzerinde uzun süre durduğumuz bazı karakterlerin daha sonrasında hiç umurumuzda bile olmaması açıkçası bana çok saçma geldi. O kısımların kitaptan atılması finali
hiç bir şekilde etkilemiyor ve hikayeye hiç bir katkısı yok.
Eğer kitabı ben yazmış olsaydım bu üzerinde sayfalarca
durduğumuz karakterin hikayeye gerçekten bir katkı sağlamasını
sağlardım ve hikayenin bu karakterle ilgili bir şekilde bitmesini sağlardım. Bu şekilde daha ilgi çekici bir final elde ederdim. Öbür türlü hiç bir anlam ifade etmiyor.
Bir
de benim bu konudaki hassasiyetim yüzünden beni rahatsız etmiş
bir kısımdan bahsetmeden edemeyeceğim. Kitabın sonlarında Selim
ve bazı Türk hükümdarlarının Tanrı’ya meydan okuması açıkçası beni rahatsız etti.
Kitaptan birkaç alıntı:
- İnsanlar okunmamış birer kitaptır. En basitleri hakkındaki hükmü bile tamamının okunmasına bırakmalı. Biraz derince olanların ise, iyice okunduktan sonra üzerinde az veya çok düşünmek lâzım.
- Askerlik rütbe ve elbise değil, ruhtur.
- Acizleri, layık olmadıkları mevkilere geçiren bir devlet batar.
- ... Olabilir ama aşk bir sebep değil, neticedir.
- Sevginin niçini olmaz ki efendim. Düşünsem belki makul bir sebep bulabilirim. Fakat bu hakiki sebep olmaz. Çünkü biz önce severiz, sonra sevdiğimiz şeyin güzel taraflarını bulmaya çalışırız. Bu da hodbinliğimizden doğar efendim.
2 yorum
sayfanızı yeni keşfettim ve yazılarınız çok hoşuma gitti inşallah uzun yıllar paylaşımlarınıza devam edersiniz ^_^ sayfama da beklerim profil resmime tıklayıp ulaşabilirsiniz :)
Sitenizi yeni fark ettim...İnsana davet sitesine de beklerim, blog ailesi olarak daha çok geniş kitlelere yayılmak bizim elimizde...Selam ve Dua ile...
EmoticonEmoticon