Atalarımız zamanında “Son pişmanlık fayda
etmez” demiş. Tabi bunu öylesine dememişler günlük hayatta
yaşadıkları olayların üstüne söylemişler ve demek ki çoğunluk
da bu şekilde düşündükleri için bu zamanlara kadar gelebilmiş
bu söz. Şimdi ben de izninizle “pişmanlık” konusu hakkında
bir kaç “laf” etmek istiyorum.
Pişmanlığı,
pişmaniye yedikten sonra gelen “ben bunu neden yaptım şimdi”
düşüncesi ile kısaca özetleyebiliriz. Ancak daha derine inersek
entelektüel açıdan daha fazla zevk verecek düşüncelere
ulaşabiliriz.
Pişmanlık
insanın yaptığı bir hata sonucunda kendisini cezalandırma ya da
başkalarının ona uygulayacağı cezanın tekrar gözden
geçirilmesini sağlayan (pişman olduğu için daha az ceza alan
cezaevi mahkumlarını düşünürsek) bir duygu olarak
düşünebiliriz. Bu toplumu, sadece seçimi yapan kişiyi
etkilemeyen hatalar sonucu oluşan pişmanlığın tanımı. Bir de
sadece bizi ilgilendiren pişmanlık duyguları var. Örneğin var
olan mesleğini bırakıp başka bir mesleğe geçiş yapmak. Seçimi
yaptıktan sonra mutlu etmeyene bireysel pişmanlık diyebiliriz. Bu
yazıda bireysel pişmanlıklardan bahsedeceğim.
Yukarıdaki
örneği ilerletecek olursak örneğimiz iki yola ayrılıyor ya aynı
meslekte devam etmek ya da mesleği değiştirmek. Bunlara isim
vereceksek mevcut mesleğimize A, değişen mesleğe B diyelim.
(Gereksiz komplike yapıyoruz örneği). A mesleğinden B mesleğine
geçen kişi ileride herhangi bir sorun yaşadığında bu değişimi
yapıp rahatını bozduğu için pişmanlık duyar. Aynı şekilde A
mesleğinde kalan kişi yine ileride bir sorun yaşadağında
mesleğini değiştirme şansı varken değiştirmediği için yine
pişmanlık duyar. Burada herkesin hemfikir olduğunu düşünüyorum.
Birisi değişimden kaynaklanan, birisi ise sabit kalmaktan
kaynaklanan pişmanlıkları duyar. Yani her şekilde pişmanlık
duyar.
Bu
verdiğim örneği, bilim insanları bir grup üstünde farklı
şekillerde denemiş ve şöyle bir sonuca ulaşmış. Mesleğini
değiştirmeyip sabit kalan insanlar, mesleğini değiştirenlere
kıyasla daha pişman daha halinden mutsuzmuş. Bu sonucu
anlamlandırmaya çalışırsak bence insanlar yaptıkları şeylere
kıyasla yapmadıklarından daha çok pişmanlık duyuyor. Elindeki
şansı kullanmamak biz ne kadar farkında olmasak da daha çok
mutsuzluk yayıyor. Şansı kullansaydı nelerin güzel
gidebileceğini hayal etmek galiba bunda en büyük etkenlerden biri.
Mesleğini değiştiren ise iki olasılığı da bildiği için hemen
hemen neler olabileceğini bilebiliyor. Dolayısıyla pişmanlık
daha az oluyor.
Bu
pişmanlık kısa vadede olursa, daha sonrasında bize başka
seçimler yaparken çok faydalı oluyor. Yine atalarımızın izinden
gidersek “Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yermiş.”
sözündeki gibi yaşadığımız pişmanlıklar ileride başka
seçimler yaparken bize gerekli veya gereksiz daha fazla dikkat
etmemizi sağlıyor. Fakat verdiğimiz kararlar sonucu yaşadığımız
pişmanlık bizi uzun süre terk etmezse hayatımızı zindana
çeviriyor. Galiba bu pişmanlığın kötü ününe sahip
olmasındaki sebep de bu.
Pişmanlığı
azaltmanın bunun hasarını minimuma indirmenin yöntemleri de var
tabi. Mesela sosyal olmak bunun için en iyi yöntemlerden.
Etrafınızda ne kadar çok insan olursa bu pişmanlığın
hissiyatını daha az hissedersiniz. Gerçi yine kafanızı yastığa
koyduğunuzda kendinizle tek başınıza kalıyorsunuz ama onun da
çaresi yok maalesef.
Başka
bir seçenek ise bizim halkımızın çokça yaptığı, gitmeyi
seçmediği yolu kötülemek yani uzanamadığımız/uzanmadığımız
yola pis dersek yine kendimizi iyi hissedebiliriz. Ayırca kedi
olmanın verdiği mutluluk ile gerinebiliriz bile.
Bütün
bu yazıların okuyup “peki Talha ne yapalım her önümüze geleni
kabul edip yolumuzu mu değiştirelim?” diyenlere şöyle bir
taktiğim var. Önünüze gelen seçenekleri filtreleyin. Evet
kimsenin aklına gelmeyen bu orijinal fikri deneyebilirsiniz. Her
önünüze geleni değil de, önünüze gelen mantıklı 3 yoldan
birini seçip kendinize yeni şeyler katmak ve durduğunuz yerde uzun
süre durmamak benim size önerimdir.
1 yorum:
sürekli değişim yer değiştirme tebdil-i mekan iyidir. :)
EmoticonEmoticon