Sosyal medya hayatımıza gittikçe
daha çok giriyor ve ayrılmaz birer parçamız halimize geliyor. Örneğin hikâye
(snap ya da anlık denebilir hepsi aynı şey) paylaşmadan duramıyoruz ya da
örneğin yaşadığımız bir anı tweet atmaktan, durum paylaşmaktan kendimizi
alamıyoruz. Bunu söylüyorum çünkü ben de öyleyim. Bu iyi bir şey mi? Bence
değil ama yaşadığımız hayat tarzı çevremiz bize bunu gerekli kılıyor.
Gerekli kılıyor derken aslında
bir zorunluluk oluşturuyor. Gereklilik “olmasa da olur” gibi bir anlama geldiği
için böyle dedim. Etrafta “ben twitter kullanmıyorum” ya da “ben instagram
kullanmıyorum” diyenlere adeta uzaylı gibi bakılıyor (ben de dâhil olmak üzere).
Artık içimize öyle bir işlemiş ki ben bunu kullanmıyorum demek adeta
anormalleşmiş. Yemek, içmek, barınmak gibi bir temel ihtiyaçlar içerisine
girmiş. İşte bu yüzden ben sosyal medya kullanmıyorum demek ben su içmiyorum
demek gibi oluyor
Sosyal medya hayatımıza bu kadar
girdiyse bize bir yararı olmalı değil mi? yani bir insan nasıl boşu boşuna
yemek yemez aynı şekilde boşu boşuna da twitter’a girmez. Kendimden örnek
vermek gerekirse sosyal medya bana daha fazla kişiye ulaşabilmemde yardımcı
oldu gerçek hayatta belki de tanışmam imkânsız olan çok fazla kişiyle tanıştım
yine aynı şekilde fikirlerimi düşüncelerimi çok farklı insanlara ulaştırabildim.
Düşünün artık benim düşüncelerim Polonya’dan Viyana’dan kişilere ulaşıyor ve
onlarda bunu bi’ düşünüyorlar. Ne kadar günlük hayatta bana katkı sağlamasa da
bence çok müthiş bir şey bu.
Bu yararların yanında tabi bize
zararları da var örneğin çok yemek yiyip obez olmak gibi aynı şekilde çok
sosyal medya kullanımı kişide ironik bir şekilde asosyalliğe yol açıyor. İronik
dedim çünkü arkadaş edinmek için üye olduğun bir sitenin seni arkadaşsız
bırakması pek de mantıklı görünmüyor ama böyle maalesef. Çevremde bunu yaşayan
insanlar görüyorum ve bu gerçekten kötü bir şey. Dikkatli olmak lazım.
Bunları hepimiz biliyoruz
dediğinizi duyar gibiyim çünkü bunları yazarken ben de aynı şeyleri kendi
kendime söyledim. Her internet sitesinde, her platformda bulabileceğiniz şeyler
bunlar. Sürekli karşınıza “sosyal medya asosyallik yapıyor” diye büyük puntolu
kırmızı renkli yazılar çıkıyor. Köprüden önceki son çıkışı kaçırdığımız için ve
artık kurtulmak istiyorsak da tek çarenin köprüden atlamak olduğu için bence
bunlar uyarılar işe yaramıyor, yaramayacak. Peki, ne yapmalı? En azından
köprüde ilerlerken emniyet şeridinden gitmemeye dikkat etmeli süratimizi doğru
ayarlamalı ve milleti sollamamalıyız. Daha açık anlatmak gerekirse, bu siteleri
amacı doğrultusunda kullanmalıyız.
Doğruyu anlatmaktansa yanlışı
göstermek daha kolayıma geldiği için bu yöntemi uygulayacağım.
·
İlk olarak kullandığınız mecrada sadece siz
olmadığınızı aklınızdan çıkarmayın. Karşınızda konuştuğunuz kişi sanal değil
gerçekte var olan birisi.
·
Karşınızdaki kişi ultra muhteşem insanlar değil,
onlar da sizin gibi insanlar. Gözünüzde büyütmeyin.
·
Orada olan herhangi bir olayı orada bırakın.
Yaşamış olduğunuz bir tartışma bırakın orada kalsın gerçek hayatta moralinizi
bozmayın.
·
Paylaşımlarınızı kendiniz yapın. Alıntı
yapacaksanız bunu belirtin. Başkalarının paylaşımlarını birebir alıp
paylaşmayın.
·
Olduğunuz kişi olarak gösterin kendinizi. Farklı
karakterlere girmeye, başka maskeler takmanın bir anlamı yok.
·
Normalde yapmayacağınız bir şeyi orada da
yapmayın. Sosyal medyanın vermiş olduğu gücü kötüye kullanmayın.
·
Klavye sizin kılıcınız olmasın. Gerçekte karşı
çıkamayacağınız bir şeye burada atarlanmanın, erkeklik yapmanın bir anlamı yok.
·
Daha fazla takipçi kazanabilmek adına
takipçilerinizin kölesi olmayın, orası sizin profiliniz ve sizin sadece
beğendiğiniz hoşunuza giden şeyleri paylaşmanız gerek.
·
Kimse sizin takip etmek veya paylaşımlarınızı
beğenmek zorunda değil.
Evet, galiba başka
ekleyebileceğim madde yok. Burada maddeleştirdiğim şeylere ve unutmayı
eklediğim şeylere bağlı kalırsanız sosyal medyadan zarar görebileceğinizi
zannetmiyorum. İnşallah görmezsiniz yani öyle diyeyim.
Bu yazımı dönemlik dergi olan Kafes'te paylaşmaya layık gördükleri için Anadolu Gençlik Derneği Yıldız Teknik Üniversitesi Komisyonu'na teşekkür ederim.
4 yorum
Okuduğum en ciddi yazınız.
aslında dergi için yazmıştım o yüzden ciddi oldu yoksa espri yapmaya çok müsait bir konu
Daha çok kişiye ulaşmamız neye yarıyor ki bence hiçbir işe twitter üzerinden örnek vereyim çok kişiye ulaşsamda oradan insanlar gerçek hayatın sorumluluğundan bıkıp siteye kaçtığı için ciddi konular yazılar üzerinde çok fazla durmuyor sonuç şu ki ben sosyal medyayı çok fazla kişiye ulaşıp eğleneyim diye mi kullanayım anlatmak istediğim bana sosyal medyayı kapatıp gitmem için gaz verecek yazılar yazmanı bekliyorum :d
en azından benim sosyal medyayı kullanmaktaki amacım düşüncemi gerçek hayatta yapabileceğimden daha fazla kişiye ulaştırabilmek ve benim gibi düşünen insanalarla beraber goygoy yapabilmek. siteyi kapatıp gitmek içinde güzel bir black mirror bölümü var onun üzerinden bir yazı yazılabilir not alıyorum teşekkürler
EmoticonEmoticon