Filim Yorumu #6 - Death Note (dizi)

Selamünaleyküm. Yine tekrardan uzun zamandır yapmadığım daha doğrusu yapamadığım bir türde yazı yazacağım. Başlıktan da anlayacağınız gibi dizi-film-bölüm incelemesi. Bu da dizi incelmesi olacak. Dizinin daha doğrusu anime (çizgi film derseniz üç vakte kadar linç yersiniz benden demesi) ‘nin adı “Death Note”.

Death Note, tsugumi ooba'nın yazdığı, takeshi obata'nın çizdiği bir anime. Konusu L. ile Raito arasındaki akıl almaz savaş. Savaş dediğim aslında bir mücadele. Peki neyin mücadelesi? Kim daha kurnaz kim daha zeki bunun mücadelesini veriyorlar. Tabi bu mücadeleyi direkt böyle verseler 37 bölüm yapmaya gerek kalmaz.

Neyse konuyu düzgün anlatalım sonra “bu ne böyle” diyorsunuz. Günlerden bir gün Raito dersteyken okulun bahçesine gökyüzünden bir defter düşüyor. Nedense bunu tek fark eden Raito oluyor ve okul çıkışında defteri alıp eve gidiyor. Defteri incelerken arkasındaki kuralları okuyor ve inanmıyor ama nedense deniyor. Deneyin sonucuna göre bu kurallar gerçek çıkıyor. Deftere kimin İSMİNİ yazarsa ve yazarken O kişiyi hayal ederse bir süre sonra ölüyor. Raito bu gücü dünyayı daha güvenli bir yer haline getirmek için kullanıyor. Tabi bu ölümleri kolluk kuvvetleri ve istihbarat örgütleri fark ediyor. Kimsenin suçlu dahi olsa ölmeyi hak etmediğini düşünüp bunu yapanın yakalanması gerektiğini düşünüyorlar. Bunu kendi başlarına yapamadıkları için L. adında bir dedektiften yardım istiyorlar. İşte bütün 25 bölüm L. ile Raito arasında kim kimi öldürecek mücadelesi gerçekleşiyor. Diğer 12 bölüm başka olaylar var ama yazmak istemiyorum çünkü spoiler olur.

Benim fikrimi soracak olursanız (sormasanız da söyleyeceğim çünkü burası benim krallığım) her bölümün başında nefes alacağınız ve ancak 20 dakikalık bölüm bittiğinde nefes verebileceğiniz bir dizi. Her diyalog inanılmaz önem taşıyor. Acayip akıl oyunları ve planlar dönüyor. Hepsini birleştirip bir film yapsak 12.5 saatlik bir film oluyor ve emin olun başından sonuna kadar sıkılmadan izlerseniz. Anladığınız gibi ben çok beğendim. Hayatımda ilk defa anime izledim (pokemonu vs saymıyorum bu olay farklı bence) ve gerçekten beğendim.

Diziyi izlerken herkes kendine göre taraf seçiyor. Ya Kira (raitonun dünyayı iyi bir yer haline getirirken kullandığı isim) ya da L. onlar için doğru taraf oluyor. Ben başlarda fanatik bir Kira’cıydım. Neden? Çünkü kimsenin yapamadığı kadar gerçek bir şekilde adalet getiriyordu. Diyorsunuz ki: bu adam doğru yapıyor olması gereken bu. Daha sonra kendimce yaptığı şeyde hatalar buldum mesela bunu yaparken Misa’yı kullandı. Sevgiye inanırım bayım ve sırf sizi seviyor diye bir insanı kullanamazsınız. Bu yüzden L.’in tarafını tutmaya başladım. Sonradan fark ettim ki doğru taraf burası. Gerçekten de kimsenin suçlu dahi olsa kendisine göre insanları öldürme yetkisi olamaz. Hele ki böyle bir tanrısal güce sahipse. İleriki bölümlerde şirk koşuyor. Sonra ben şey diyorum “şirk koşarak zayıflayamazsın Raito efendi” ama umurunda olmuyor tabi.

Böyle mükemmel bir diziyi saygıder ameriga boş bırakmaz tabi. Bu sene bu dizinin bir filmi çıktı. NetFlix tarafından yapılan bu film, dizinin hayranları tarafından ağza alınmayacak kelimelerle protesto edildi. Reklamın iyisi kötüsü olmaz tabi baya izlendi film. Ben izlemedim o yokmuş gibi davranarak filmin yapımcılarını kahrediyorum çünkü onların en büyük isteği benim filmi izlemem. Ama yo yoo izlemeyeceğim ve yaptıkları işi “ignore” edeceğim bu onlara daha büyük bir ceza.

Başka bu dizi ile ne söyleyebilirim bilmiyorum. Bence izlenebilecek güzel bir dizi olmuş. Eğer o gününüz boşsa ve aklınıza yapacak bir şey gelmiyorsa oturup yarım günde bütün diziyi izleyebilirsiniz. Daha sonrasında 1-2 saat aklınızda “vaay üstaaadd” yankıları dolanır. İzleyin. Güzel dizi.

Bir de şey var. Dizinin detaylı bir incelemesini istiyorsanız buradan bakabilirsiniz: http://www.manga.gen.tr/anime/death-note/

Filmler ve Filimlerin “Death Note” incelemesine buradan ulaşabilirsiniz (spoiler içerir):  https://www.youtube.com/watch?v=opwkk2-IX6M