Selamünaleyküm sayın sevgili okuyucum. Sen bu kelimeleri
okurken ben çok çok uzaklarda olacağım. Ben diyim 10 km sen de 20 km öyle bir
uzaklık. Hatta isim vermek gerekirse ben Pendik’teyim. Baya uzak yani her yere
uzak. Neden bu kadar uzak anlamış değilim.
Yazıya sevgili okuyucum diye girdim çünkü sizi önemsiyorum. Adamsınız
siz. Yeri geliyor ben bile kendimi dinlemezken sizin beni dinlemeniz baya mutlu
edici bir şey. Alkışlayın kendinizi hatta aynanın karşısına geçip kendinizin
elini sıkın, kafalarınızı tokuşturun, yapabilirseniz sırtınıza vurun hak
ediyorsunuz bunu. Aferim yani bu paragraftan bunu çıkarabilirsiniz. Bir gün
olurda karşılaşırsak hatırlatın çay ısmarlayayım size.
Ben yine bu durum değerlendirmesinde size anlatabileceğim,
görüş bildirebileceğim bir konu bulamadım. Bu sefer de size sordum ama
sessizliğinizi korumakta kararlısınız. Sırf isminizin gözükmesini istemediğiniz
için curiouscat, sarahah vb anonim mesaj uygulamaları kullanmaya başladım ama
maalesef bir takım insanlar bu anonimlik olayını kendi kötü emellerine
kullanmaya başladılar. Şuanlık curiouscat kapalı durumda ama sarahah’ı
kullanmaya devam edeceğim. Neden bilmiyorum ama sarahah daha güzel daha ciddi
geliyor bana. Galiba içinde kedi olmadığı için. Neyse işte size sordum hala
daha soruyorum ama herhangi bir fikir paylaşımı olmuyor. Sosyal medyada karşılıklı
etkileşim çok çok önemli bir şey. Bunu başarmamız lazım.
Sizin de fark ettiğiniz üzere (yokluğumun fark edildiğini
söyleyin bana lütfen) birkaç gündür sitede fazla takılamıyorum. Bunun sebebi
hem internetimin bitmesi (evet yıl olmuş 2017 hala internet bitiyor) hem de yaşantımın
aniden yoğunlaşması üzerine vücudumun verdiği “saat 10 oldu hadi yat sabah
kalkamıyosun” uyarısı. Bu uyarıyı annemden önce beynim bana veriyor. İlk önce
hatırlatma şeklinde gelen bu uyarı daha sonra şiddetini arttırıp baş ağrısı
halsizlik ve başını taşıyamama diye gidiyor. Evet, başını taşıyamama. Aynen şuan
olduğu gibi ince boynum kalın kafamı taşıyamıyor. Haliyle bu sebepler erken
yatmama sebep oluyor. Erken yatmak ve internet sıkıntısı beni siz değerli
ponçik (???) takipçilerimden uzak tutuyor.
Şimdi diyebilirsiniz ne gibi bir meşguliyetin var senin? Meşguliyetim
yok ama önceki halim tamamen boş olduğu için bu ani geçiş ters tepki yaptı. Bunu
aşmalıyım ve eski yaşantıma geri dönmeliyim. Yani dönmem lazım. Bundan rahatsızım
ve sizin de rahatsız olduğunuzu düşünüyorum. Yani sonuçta kim akşam twitter
anasayfasında cahil herif isminini görmek istemez ki? Ben isterim umarım siz de
istiyorsanızdır. İsteyenle avucuma mum diksin!
Öyle mi deniyordu? Tam da hatırlamıyorum onu. Avucuma mıydı
elime miydi? Ben sokakta oyun oynayan bir çocuk değildim. En azından eve
bilgisayar alınana kadar öyleydim sonra evden çıkmamaya başladım. Hunharca kral
oyun ve oyunlar1’de takıldığım zamanlardı. Ah ah zaman çok çabuk geçiyor. Ben
de ihtiyarladım iyice. Hatta birkaç seneye nerede o eski ramazanlar diye
naralar atmaya başlarım. Sonrasında linç yerim o ayrı tabi ama önünü
alamadığımız bir hızda yaşlandığımız yadsınamaz bir gerçek. Şimdi diyecek
olabilirsiniz kaç yaşındasın da yaşlılık edebiyatı yapıyorsun. Bunun yaşı mı
var be evladım derim ben de. Sonra size şeker veririm hatta uslu olursanız
sizinle camiye bile gideriz benimle ön safta durarsınız. Ehehehe ponçik
dedeler.
Neyse biliyorsunuz ben dün bir yazı daha yazmıştım daha
doğrusu yazmaya çalışmıştım. Karalama gibi bir şey olmuştu. Açıkçası cümlenin
gidişatından da anladığınız gibi çok beğenmedim ve paylaşmadım. Twitter’dan
buna rağmen okumak isteyen birkaç kişiye özel olarak gönderdim onlar da
beğendiklerini söylemediler demekki harbiden kötü olmuş. Selamlar onlara
buradan. İsmini vermek istemeyen (gerçi isteyip istemediğini de bilmiyorum) bir
seyircimiz yazılarımı kalem kağıt kullanarak yazmamı istedi. Neden yazmadığımı
anlatsam da o daha ağır yazarsam belki daha güzel şeyler çıkabileceğini
söyledi. Tekrardan selamlar ona buradan. Deneyeceğim ama önce bir bunun için de
bir konu lazım. Deneyimli bir yazar olmadığıma göre hatta deneyimi bırak bir
yazar bile olmadığıma göre kafama estiği gibi derin anlamlı cümleler ortaya
çıkaramam. Üstüne önce çokça düşünmem gereken bir konu bulmalıyım ve afilli
cümleler hazırlamalıyım. EVET! Bunu yapmalıyım! Benim anlamlı yazı yazanlardan
neyim eksik? Duygularım! Evet duygusuz bir insanım ben! Nede olsa yay burçları
öyle olurmuş bana öyle dediler. Neyse deneyeceğim. Bana konu bulun.
Durum değerlendirmesi yazdığıma göre kendimin durumunu da
değerlendirmeliyim. Ben şuan stabil bir durumdayım. Arada bir hüzün çöküyor ama
olacak o kadar. Hepimiz bir takım sıkıntılar yaşıyoruz ve kimse yaşadığı
hayattan memnun değil. Ancak bunun bir imtihan olduğunu unutmamalıyız gençler. Evet
benden hiç beklenmeyen bir cümle. Burada benim isyan etmemi beklediniz dimi? İsyan
ettim ama açıkçası pek bir yararı olmadı aksine bana zararı var. Önceki yazılarımda
belirtmiştim kafama takınca bir takım sıkıntılar yaşıyorum. En mantıklısı bunun
bir imtihan olduğunu kabullenmek. Elbette kabul edip susmak hiç kolay değil
üstelik bu imtihan aile için bir şey olunca ama elimden bir şey gelmiyorsa
bağırıp çağırmanın hiçbir anlamı yok. Arada sırada gece yatağa başını koyunca
aklına geliyor üzülüyorsun ama dediğim gibi elimden bir şey gelmez. Başka
şeyler düşünün mesela bak balıklar suda nasıl nefes alabiliyor gibi. Kendi kendinize
espri yapın. Bana bir şey olursa yaşayamam deyin kendinizi düşünün biraz. Siz anladınız
olayı.
Az önce sarahah linki paylaşmıştım oradan bir adet mesaj
gelmiş. Evet 20 küsür kişi linke tıklamış ama sadece 1 mesaj gelmiş. Demek cümleyi
toparlayamadınız. Gelen mesajda domatesin tarihini araştır demişler. Tamam araştıracağım
ve size ufak bir derleme hazırlayacağım bakalım bu domates neymiş kimmiş neyin
nesiymiş. Hatta size hazırda var olan bilgimle bir trailer vereyim. Domates aslında
sebze değil meyve. Nedenini bu hafta ya da haftaya anlatacağım.
Bu arada tavsiye ettiğim youtube kanalları diye bir seri
başlatmayı düşünüyorum. Eğer bu listede kesinlikle olması gerekiyor dediğiniz
kanallar varsa bana bunu istediğiniz herhangi bir yerden bildirebilirsiniz. Tabi
ki benim tercihim yorum olarak atmanız.
Neyse lafı fazla uzatmadan hayırlı geceler diyerek yazımı
sonlandırmak istiyorum. Açıkçası yine benim istediğim gibi bir yazı olmadı
çünkü #4 numaralı yazımı cidden beğenerek paylaşmıştım ne oldu da öyle güzel
yazdım bilmiyorum. Bu konu üzerinde uğraşacağım. Hayırlı geceleer….
2 yorum
Youtube kanalı önermek isterdim ama ortak olarak seninle takip ettiğimiz o kanalı biliyorsun zaten. Kalemine sağlık kardeşim :)
youtube kanalları listesini merakla bekliyorum 🤔
dizi, bölüm değerlendirmesi işi güzeldi hatta tekrar black mirror olabilir. sosyolojik konularda da eleştirilebilecek ya da irdelenebilecek bi çok konu ve durum var, paylaşmak gibi. hatta paylaşmak, cimrilik ya da benzeri bi konu süper olurdu. yazıların devaını bekliyoruz 🙋🏼
EmoticonEmoticon