Durum Değerlendirmesi #3

Tanrının selamı üzerinize olsun sayın okurlar. Bir kere de böyle yazıya başlayayım dedim. Anlamı aynı çok sorun çıkmaz herhalde. Neyse efenim konumuza dönelim. Neydi konumuz? Evet sizde cevap bekliyorum? Siz de daha ilk paragraftan uyudunuz be abi. Olmuyor ki böyle! Durum değerlendirmesi adı altında saçmalayacağım arkadaşlar. Hazırsanız başlıyorum. Yada hazır olmasanız da olur sonra okursunuz.

Bildiğiniz gibi bu aralar hem sosyal medyada hem de blogda akitf olamıyorum. Sebebi çok dillendirmek istemiyorum ama mecbur bahsetmek zorundayım. Biliyorsunuz ülkemizde her yıl eğitim öğretim adı altında birtakım faaliyetler gerçekleşiyor. İşte o faaliyetler bu yıl da başladı ben de ister istemez  buralardan biraz çekilmek zorunda kaldım. Boş kaldığım vakitlerde de siteye giresim gelmiyor. En azından şimdilik böyle bir ihtiyaç duymuyorum. Zaten ben ne zaman siteden durmak istesem uzak durarım nedense bağımlılık yapmıyor.  İnterneti bitince sinir krizi geçirenler falan var tuhaf insanlarsınız ne diyeyim. Neyse içimden gelmiyor şimdilik eğer içimden gelirse kusarım haberiniz olur.

Siteyi yani twitter’ı ne kadar boşladığım kadar bloğu da boşladığım için bloğa bir düzen getirmek istedim. Düzen iyidir ama uyulduğu sürece. Demiş birileri. Kim demiş bilmiyorum gerçi cümleyi de salladım ama güzel salladım. Kurulu düzene uyulmazsa herşey çöker birilerinin refah seviyesi çok yüksekken birilerinin düşük olur. Bakınız mesela muz cumhuriyetlerinde bu böyledir. Böyle bir şey olmasını istemediğim için bloğa haftada bir sizin de ilginizi çekebilecek yazılar atacağım. Mesela o “ben yaptım” etkisi yazısını çok beğenmiştiniz. O tür bilgiilendirici yazıları haftada bir paylaşacağım. Tabi bulabiliesem. Bulamazsam uygulama tanımı vs idare edeceksiniz. Kafama görede durum değerlendirmesi paylaşmayı düşünüyorum. Mesela bunun gibi olacak.

Onun haricinde metroda zamanı boşa geçirmemek adına e-kitap okumaya başladım. Tabi telefondan okuyorum. Ne yazıkki e-ink teknolojisine sahip bir cihazım yok. direkt kitabı alıp okumak da mantıklı ama okuduğum kitap Oğuz Atay’ın “Tutunamayanlar” adlı kitabı olunca yanında taşımak bir zor oluyor. Fakat söz veriyorum bu kitap bitsin yanımda kitap taşıyıp ondan doğru okuyacağım. Gerçi neden söz verdiysem. Sıkıysa telefondan kitap okuyayım sonra kör olayım.  Ayrıca çok olmasa da sarjım da gidiyor. Örnek vermek gerekirse yarım saate yaklaşık %3 sarj gitti. (Cihazdan cihaza ve ekran parlaklığına göre değişebilir). eğer isterseniz yazının sonuna uygulamanın linkini bırakırım. Ya da boşver google play’den vaya app store’dan aratın: Lithium. Kitabın bu uygulamada açılması için .epub uzantılı olması lazım. Karanlık tema ayarlayıp parlaklığı kısınca hiç göz yormuyor. Elinize büyük kitap taşımaya üşeniyorsanız kullanılabilir. Neyse bundan sonrası ürün yerleştirmeye girer.

Size başka ne anlatabilirim? Hmm… hömm…  eski yazıda gündem hakkında yazıcam demiştim. Gündem hakkında şuan yorumlayabileceğim TEOG’un kaldırılması var ama onu da herkes yorumladı. Benim fikrimi çok aşşşşırı merak ediyorsanız size şöyle söyleyeyim: oyuncak ettiniz lan gelecek nesilleri dümbükler! Bir kaldırırlar bir koyarlar ne yaptıkları belli değil. Bizim aklımız ermiyor diyorsanız bu işten anlayan birisini koyun şu bakanlığın başına. Mesela bir öğretmen koyun. ama edebiyat öğretmeni olsun. Niye bilmiyorum. Edebiyatçı olup kötü olan öğretmen görmedim şimdiye kadar. Denk gelmedi. Çok güzel eleştirdim dimi gündemi. Vaay süper oldu. gazetelerde köşe yazısı mı yazsam napsam. (ironiden anlamayan nesle aşina değiliz)

Bak en önemli şeyi unutuyordum az kalsın. Apple’ın yeni telefonları iPhone 8/8+ ve iPhone X hakkında bir yazı yazdım. Daha doğrusu yazmıştım ama paylaşmak için fırsat olmadı. Şimdi paylaşsam çok geç olacak. Haberiniz olsun diye dedim. Ufaktan basedecek olursak iPhone 8 serisini beğenmedim. Nedenine gelecek olursa iPhone 7’nin neredeyse tasarım olarak aynısı. İçerisindeki işlemci “hayvan” gibi güçlenmiş olsa da yeni bir seri çıkarmanın anlamı yoktu. iPhone X’i ise çok beğendim. Umarım yakın zamanda teknoloji marketlerine gider de ellerim. Evet hayalim elime almak. Hayalimde bile fakirim arkadaş. Neden satın almayı hayal edemiyorum.

 Başka birşeylerden daha bahsetmek isterdim ama açıkcası aklıma hiç gelmiyor arkadaşlar. Yorgunum çok yorgunum.

Bana twitter’dan, instagram’dan, mail yolu ile hatta “ben anonim takılacağım kardeşim” diyorsanız sarahah’tan da ulaşabilirsiniz. Ulaşıp ne yapacaksınız peki? Gelecek yazılar hakkında beni yönlendirebilrsiniz. Siz okumazsanız ben buraya yazmışım yazmamışım ne fark eder sonuçta değil mi? bahsettiğim sosyal medyalardan ulaşmak için üzerine tıklamanız yeterli.