Selamünaleyküm. Bugün size hamamböcekleri üzerinden
çıkarılmış ve çıkarılabilecek maksimum dersi çıkartan bir hikâyeyi anlatacağım.
Hamamböceği dediğim zaman aklınıza siyah böcek geliyor değil
mi? Benim aklıma Dönüşüm adlı kitap geldi. Kafka’nın yazdığı hani. Kafka
vasiyetinde bu kitabı bastığınız zaman kapağına böcek resmi koymayın insanlar
bahsettiğim şeyi böcek olarak algılamasın demiş. Bizim yayınevleri kitap
kapağına böcek resmi koyuyor. Kafka’nın kemikleri sızlıyor. Kafka’nın
bahsettiği şey böcek değildi. Neyse konumuz Kafka’ya yapılan vefasızlık değil
ama genel kültür olarak bilin istedim.
Bu hamam böceği hikâyesi Google’ın CEO’su Hindistanlı
(burası önemli değil ama yazayım istedim) Sundar Pichai’nin bir konuşması sırasında
anlatıldı. Bu hikâyenin kişisel gelişim üzerinde katkısı olacağını söylüyorlar.
Ben söylemiyorum. Sonra vay efendim ben
okudum ama kişisel gelişemedim demeyin.
Restoranın birinde bir gün aniden bir hamamböceği belirdi ve orada
bulunan bir kadının üzerine çıktı.
Kadın korkudan çığlık atmaya başladı.
Paniklemiş yüzü ve titreyen sesiyle, can havliyle hamam böceğini
üzerinden elleriyle atmaya çalışırken zıplamaya başladı.
Onun bu tepkisi bulaşıcı olmuştu, bulunduğu gruptaki diğer insanlar da
paniklemişti.
Kadın sonunda hamam böceğini üzerinden atmayı başardı derken başka bir
kadının üzerine fırladı hamam böceği.
Şimdi aynı şeyleri yaşamak için sıra gruptaki diğer bir kadındaydı.
Garson hemen imdatlarına koştu.
Bu nöbet değişiminde, bu sefer de hamam böceği garsonun üzerine düştü.
Garson dimdik durdu, kendini toplardı ve gömleğindeki hamamböceğinin
davranışlarını gözlemledi.
Kendini yeterince güvendiğini hissettiğinde, hamamböceğini
parmaklarıyla tutarak, restorandan dışarı attı.
Kahvemi yudumlayıp, curcunayı izlerken, beynimdeki anten birkaç fikir
yakaladı ve merak etmeye başladı, kadınların bu tiyatral, abartılı
hareketlerinden hamamböceği mi sorumluydu?
Eğer öyleyse, neden garson rahatsız olmadı?
Durumu mükemmel yakın bir şekilde, hiçbir kargaşa çıkarmadan halletti.
Buna neden olan hamamböceği değildi, hamamböceğinin sebep olduğu
rahatsızlığı o kadınların giderebilecek kabiliyette olmamasıydı, onları bu
denli rahatsız eden buydu.
Fark ettim ki, babamın, karımın veya patronumun bağırması değildi beni
rahatsız eden, bana bağırmalarıyla hissettiğim rahatsızlıkla başa çıkamamamdı.
Yoldaki trafik değildi beni rahatsız eden, trafik sıkışıklığıyla oluşan
sıkıntılı durumu halledemeyecek olmamdı.
Hayatımdaki kargaşayı yaratan şey, problemin kendisinden çok benim ona
verdiğim tepkiydi.
Hikâye bu. Peki, buradan ne gibi sonuçlar çıkaracağız? İlk
önce siz düşünün ben beklerim.
…bekleme süresi…
Bu kadar yeter herhalde.
Buradan çıkaracağımız sonuç:
·
Bir daha o lokantaya gitme. Böcek var.
·
Hayatta karşılaştığımız sorunlara sadece tepki
verirsek asıl sorun bizim verdiğimiz tepki olur. Üzerine hamamböceği düşen
kadınların verdiği tepki gibi. Bu sadece sorunun yayılmasını sağladı. Bunun
yerine karşılaştığımız sorunlara cevap verebilirsek o sorunu ortadan kaldırırız.
Garsonun sakince böceği alıp dışarıya atması.
Ama şimdi Allah rızası için üzerinize hamamböceği düşse ne
yaparsınız? Ben bu yazıyı yazarken her yerim kaşındı üzerime düşse kim bilir
neler yaparım. Neyse siz ana fikri anladınız. Anlamayanlar anlayanlara
anlatsın.
Siz bu hikayeden ne gibi dersler çıkardınız? Yorumlarda
belirtirseniz sevindirik olurum.
Kaynak:
Aynı hikayeyi bir sürü site birbirlerinden kopyala yapıştır
yapmış. Çıkardıkları derslere kadar aynı. Kaynak yılan hikayesine döndüğü için
bir link vermeyeceğim.
1 yorum:
Ben hamam böceğini sembol olarak görüyorum küçük bir şeysin ve diğerlerinden farklısın fiziksel olarak. İnsan aleminde belli bir düzene hiç uygun değilsen onlar tarafından dışlanırsın. .. ya tokatlanarak, ya garson gibi kontrollü bir şekilde dışlanırsın. Hamam böceğinin yerinde olsam düzene kafa tutup tekrar lokantaya girerdim.
EmoticonEmoticon