-->

Faraday Kimdir? Necidir?

- Şubat 04, 2018

Selamünaleyküm. Bu yazımda Tesla ve Elon Musk gibi üstatlar kategorisine katabileceğimiz bir bilim adamından bahsedeceğim. Michael Faraday.

1842'de Michael Faraday


Michael Faraday, 1791’de Londra’nın yakınlarında olan Newington’da doğmuş bir İngiliz. Ailesi gerçekten yokluk içinde olduğu için düzgün bir eğitim alamamış, okumayı yazmayı ve birazcık da aritmetiği mahallesinde bulunan kilisenin Pazar okulunda öğrenmiş. Küçük yaşta çalışmaya başladığı için bu küçük eğitimi bile doğru dürüst alamamış.


14 yaşında kitap ciltleyen bir ustanın yanında çırak olarak işe giren küçük Michael, orada 7 yıl boyunca çırak olarak çalışmış. Bu süre boyunca ciltlenmeye gelen çoğu okumuş bu sayede elektrik ve kimyaya ilgi duymaya başlamış. Yaptığı çalışmalardan anlıyoruz ki Britannica Ansiklopedisi ve Jane Marcet’in Kimya Üzerine Söyleşiler adlı kitaplarından oldukça etkilenmiş.

Davy ve Faraday


Yine bu döneme rastlayan bir olay ise okuduğu kitaplardan yola çıkarak şişelerle basit bir elektrostatik üreteç yapıp ilk deneyini bu şekilde gerçekleştirmiş olması. Tabii o zamanlar fasulye yetiştirme veya lamba deney kitleri olmadığı için bu tür şeyler yapmış. Zeki bir çocukmuş anlayacağınız.


19 yaşındayken bilime meraklı gençlerden oluşan ve her hafta sonu bilim konferansları düzenleyen bir gruba katılmış. Bu konferanslarda elektrik, kimya ve optik hakkında belki de ileride kullanılacağı bilgiler edinmiş. Hatta yazının ilerleyen kısmında göreceğiniz gibi bu bilgiler işe de yaramıştır.

Faraday Konferans Verirken


Kendisinin bu çabaları etrafındakilerinde dikkatini çektiği için ciltçiye gelen bir müşteri ona bir bilet daha doğrusu hayatının şansını vermiştir. Dönemimin ünlü kimya bilgini Sir Humpry Davy’nin halka açık olan konferanslarından birinin biletini bu yolla elde etmiş. Konferansı can kulağıyla dinleyen Faraday, aldığı detaylı notları ve çizimleri Davy’e yolladıktan yaklaşık iki yıl sonra Davy’nin yanında asistan olarak çalışmaya başlamış. Bu şekilde Royal Enstitüsüne giren Faraday hayatının son demlerine kadar burada farklı kademelerde çalışmış.


Faraday, Royal Enstitüsünde asistan olarak çalıştığı süre boyunca orada öğrencilik de yaptı ayrıca elektrik motorunun çalışma prensibi olan elektromanyetik rotasyon üzerine olan çalışmaları sebebi ile öğretmenlik görevini üstlendi. Bu çalışmaları onu hem ünlü hem de üniversitede öğretmen yaptı.  

Kilise Cemaatinden Bulup Evlendiği Eşi Sarah İle Birlikte, 1850


Faraday, arttırdığı çalışmaları ile birlikte 1831 yılında elektromanyetik indüksiyonu buldu. Bu bulduğu şey elektrik jeneratörlerinin ve dönüştürücülerin altında yatan prensiptir. Bu prensip günümüzde kullandığımız elektrikli su ısıtıcısından şuan bu yazıyı okumak için kullandığınız akıllı cihaza kadar çalışması için elektrik gerekli her alette kullanılmaktadır. Elektriğin yeni teknolojilerde farklı metotlarda kullanılmasının yolunu açmıştır.


Faraday ayrıca bugün çokça kullandığımız elektrik jeneratörlerin de babasıdır. Faraday, sadece başlatıcı bir etki ile sürekli olarak elektrik üreten bir cihaz yapma amacıyla daha önce hiç başvurulmamış bir yöntem kullanmıştır. Manyetizmayı bu alanda kullanan daha önce bir bilim adamı olmamış ancak Faraday manyetizmayı elektrik üretmek amacıyla kullanabileceğini düşünmüş ve bu kanısında haklı çıkmıştır. Bu da bize her zaman kalıplardan çıkmanın ve farklı düşünmenin iyi olduğunu gösteriyor. Şimdi ne alaka diyebilirsiniz ama ben buradan bunu çıkardım.



Fizikte gösterdiği başarıları kimya da gösteren Faraday, elektrokimyanın temellerini atmıştır. 1820 yılında sentez yoluyla ilk karbon ve klor bileşikleriyle ilk kez onartma tepkimesi gerçekleştirmiştir. Bunun dışında 1823’de klor, karbondioksit, hidrojen sülfür ve hidrojen bromür gazlarını basınç altında ilk defa sıvılaştırmış. Bu başarı onun kimya alanındaki ilk büyük başarısıdır. Öyle ki sıvı klor gazının sıvılaştırıldığını gören Davy bu sıvıyı yeni bir element olarak sınıflandırmıştır ancak bugün bunun öyle olmadığını biliyoruz.


Organik kimyada da büyük başarılan elde etmiştir. Örneğin yaklaşık iki yıl sonra benzeni maden kömürü katranından ayırarak organik kimyaya temel bileşiklerinden birini kazandırmış. Davy’nin başlattığı elektrokimya çalışmalarına hız kazandırmış ve bunların üstüne birçok yeni bilgiler eklemiş örneğin elektroliz, elektrolit, elektrot, anot, katot gibi bugün çok kullandığımız kavramları bulmuş ve elektroliz yasalarını ortaya koymuştur.

Westminster'daki Heykeli


Ortaya koyduğu bu yasalar, elektronun varlığının ilk haberleridir. Bu ve diğer başarıları sebebi ile elektrolitin bir eşdeğer ağırlığını ya da bir valansgramını (bu ne ben de cidden bilmiyorum) açığa çıkaran elektrik miktarı birimine Faraday’ın adı verilmiş.

Faraday, 1838 yılında elektrolüminesans yani ışık yayan diyotları bulmuştur. Bir yıl sonra elektrikle ilgili yeni ve genel bir kuram geliştirir. İletken ve yalıtkan maddeleri tanımlar. Ayrıca bir de mıknatısın ışık üzerinde etkileri olabileceğini iddia eder ve deneyler yapar. Işıkla ilgili deneyleri sonucu iddiasının doğru olduğunu kanıtlar ancak dönemin fizikçileri bu kanıtı görmezlikten gelir. Bugün bunun doğru olduğunu biliyoruz.

Gerek fizik gerekse kimya alanlarında çok büyük başarılara imza atan Faraday ayrıca oldukça çok alçakgönüllü bir insan. Bunu söylememin sebebi ise iki kez çalıştığı yer olan Royal Enstitüsü başkanlığını reddetmesi ve dönemin İngiltere kraliçesi tarafında ona verilen “Sir” unvanını  “Sonuna kadar Michael Faraday olarak kalmalıyım” diyerek reddetmiş olması. Herkes bunu yapmaz. Meslek ahlakı ve hayat görüşü ona hali hazırda bulunduğu rütbede daha çok bilim yapabileceğini ve insanlara daha yararlı olabileceğini söylemiştir.


Michael Faraday, hayatının sonlarında çalışmalarını 1839 yılında girdiği bunalım sebebi ile bırakmak zorunda kalmış. Bunalımdan çıkamayıp, aklını toplayamayınca çalışmalarını asistanlarına devredip mesleğinden elini ayağını çekmiş. 25 Ağustos 1867’de Hampton Court’ta hayatını dünyaya oldukça fazla katkı sağlayan bir bilim adamı olarak hayata göz yummuş. Oldukça fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Faraday, tamamen kendi çabası ile buralar kadar gelmiş ve hala daha kullanılan birçok buluşa ve prensibe imza atmıştır.





EmoticonEmoticon

 

Hmm Arama

-->